Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

FİLEYE YAKLAŞMAK - STRATEJİ

Resim
Yeni yeni öğreniyor olsam da, içimde bazen durdurulamayan bir istekle bazı baseline ground-stroke'lar sonrası fileye koşmaya başladım. Belki yeni öğrendiğim volley ve half-volley vuruşlarını pratik yapmak isteği de bu yaklaşma koşularını tetiklemiş olabilir, bilemiyorum. Ama tenis hocamın çoğunlukla bana tecrübe ettirdiği gibi fileye yaklaşmak, stratejik olarak şartları oluşmadıkça çok büyük bir hata... Groundstroke forehand veya backhand drive bir vuruşla rakibi kortun sağına veya soluna itmeden fileye yaklaşmak, rakibe rahat bir passing-shot imkanı veriyor. Halbuki cross-court bir vuruştan sonra, yani rakibi zorladıktan sonra fileye yaklaşmak çok daha mantıklı çünkü baskı altına almak bir yana rakibin bu zor pozisyonda doğru bir vuruş yapması çok daha zorlaşıyor. Aşağıdaki resimde açılardan bu durum daha rahat anlaşılıyor. Tenis büyük ölçüde rakibi hata yapmaya zorlama oyunu, sabırlı davranmadığından dolayı kaybettiği vuruştan sonra kendine kızan rekreasyon oyuncuları bili

ASMR VE FEDERER

Resim
Yaşlandıkça uykuya dalmak zorlaşıyor sanırım :) İki üç senedir bu probleme karşı ASMR videolarını dinlemeye (evet dinlemeye) başladım. Gerçekten bazı zamanlar işe yarıyorlar. Ancak Federer'in antrenman videolarının ASMR video'ları olarak işe yarayacağını hiç düşünmemiştim. Tenis'te show-case maçları oluyor. Bu tür maçlardan birinde Agassi ile Federer karşı karşıyalar ve üzerlerinde seyircilerin rahat seslerini duymaları için yaka mikrofonları var. Agassi, Federer'e "Hiç korkutucu değilsin" diyor. Federer ise "Değil mi... Nötr ve tamamen rahat oynuyorum" gibi bir şey söylüyor. Gerçekten de video'yu izlerken pozisyon alışlarındaki ve vuruşlarındaki rahatlığı görebiliyorsunuz. 20 sene boyunca günde 3-4 saat antrenman yapınca ben de öyle olurum diyebilirsiniz ama tam emin değilim. Rahatlık aldatıcı aslında çünkü raketinin ivmelenmesi muazzam. Yani çok "uzun" bir hazırlık ve çok kısa bir uygulama var. Özellikle slice'ları...Hast

TENİS OYNAMA SEVİYEM

Resim
Spor İstanbul tenis kursuna başlayalı neredeyse 3.5 ay oluyor. Haftada 2 saat. Bu arada derse katılan öğrenciler olarak gayet iyi bir takım olduğumuzu söyleyebilirim. Dersler eğlenceli, yorucu ve öğretici yani kısaca çok tatmin edici geçiyor. Oğuz Hoca ile de (aynı zamanda kurs hocamız) bugünkü dersimizle beraber haftada bir toplamda 11 ders yapmışız bu süre zarfında. Nasıl ilerlediğim konusunda kafamda bir fikir var ama tabi dışarıdan izleyen biri olarak eğitmenin fikri daha önemli. Doğru partner bulmak veya sadece meraktan öğrenmek isteyeceğiniz "tenis oynama seviyesini" belirten varolan puanlama sistemlerini Google'ladım. Görünen o ki bir çok ülkenin bir çok seviye belirleme skalası mevcut, hatta en meşhurları ITF'in yayınladığı ITN olmalı. Basit bir arama ile bulunabilecek bazı seviye skalaları ( yetkili puanlama sistemleri mi emin değilim ); Canada Play Tennis Self-Rating Guide Australia National Rating System USA USTA National Tennis Rating Program

ISAAC NEWTON VE TENİS

Resim
Kendisi oynamış mı bilmiyorum ama Cambridge Üniversitesinde 1600 yıllarda farklı bir versiyonu oynanırken izlemiş. Newton 'un hareket ile ilgili lisede öğrendiğim üç temel fizik prensibi var. Teniste bazı hareketlerde bunların ne anlama geldiğini anlatmaya çalışacağım. BİRİNCİ KANUN ve SPLIT STEP Bir nesne hareket halindeyse yönünü ve hızını değiştirmeden hareket etmeye devam eder. Aslında bu prensibin bir kısmını anlatıyor ama split step'in önemini anlatmak için yeterli. Split step, top rakibin raketinden çıkarken yerinde yaptığımız küçük zıplama hareketi. Bu başlangıcı verdiğimiz vucudumuz, artık hareket halinde olduğundan vereceğimiz kararı uygulamaya daha yatkın, çünkü hareket etmeye devam etmek istiyor. İKİNCİ KANUN VE GROUNDSTROKE AĞIRLIK TRANSFERİ Force=Mass*Acceleration. Yani kuvvet eşittir, kütle çarpı ivme. Forehand vuruşta, top üzerinde oluşturduğumuz kuvvet ilk bakışta sadece raketin salınımı (savrulması) ile yakalanan ivme ve raketin kütlesi olarak he

BU İNSANLAR NEREYE BAKIYOR?

Resim
Vuruşa hazırlanırken topu izlemek o kadar çok önemli ki... Algıyı oluşturan en önemli etkenlerden biri bence. Algıdan sonra karar verme, örneğin hareketlenme veya vuruş şekli. Ondan sonra da uygulama, yani vuruşun kendisi. Peki topu ne kadar izliyorum, profesyoneller ne kadar iyi yapıyorlar? Çok uzun olmayacak bu yazı. Topla raket buluşana kadar topun izlenmesi, raketin vuruş pozisyonu açısından çok önemli olduğu gibi, topun raketin "tatlı/verimli" yerine gelmesi (sweet spot) için de çok önemli. Topun raketin tellerinde kalma zamanı ortalama 5 milisaniye olduğunu düşünürsek, son 1 metre yaklaşık olarak 100-150 milisaniye kadar olmalı. Bu da saniyenin neredeyse 10'da biri kadar. Bakalım profesyonel bazı sporcular vuruş anına kadar topu izleyebiliyorlar mı? Önce Nadal. Gözlerine dikkatle bakarsak, tam olarak topa değil de, yaklaşık 1 metre öteye baktığını görebiliriz. Aynı şey Simona Halep'in vuruşlarında da söz konusu; Profesyonel sporcularda bile mük

BİLEK VE ÖN KOL GÜÇLENDİRME

Resim
Daha önce bileğimde yaşadığım ve  De Quervain sendromu olarak inanılmaz bilimsel bir şekilde kendi kendime teşhis koyduğum problemden bahsetmiştim. Bileğimden daha az problem yaşamak adına bazı güçlendirmeler yapıyorum, bu yazıda biraz onlardan bahsedeceğim. Isınmanın önemini biliyoruz. Dolayısıyla ilk olarak burdan başlayayım. Derslerden 30dk önce ve güçlendirme hareket serisinden 5-10 dk önce ısınma hareketlerine başlıyorum. Askerdeyken (12-13 sene önce) bir beden eğitimi mezunu asker arkadaşımız, her sabah sporunda buz gibi havada bize ısınma hareketlerini yaptırmaktan sorumluydu. Aklımda kalan en önemli tavsiyesi, ısınma hareketlerine bile çok yavaş başlanması gerektiğiydi. Peki hangi hareketler var; Kollar öne doğru uzatılmışken, avuç içleri aşağıda (her biri 2 veya 3 set 20şer kez); yumruk yapıp açmak parmak aralarını açıp kapatmak bilekten aşağı ve yukarı doğru hareket ettirmek Avuç içleri yapışık ve birbirine bakacak şekilde (her biri 2 veya 3 set 15şer kez),  önc

AÇIK VS. KAPALI YETENEK

Resim
Yeni öğrendiğim bir şeyi tanımlamaya, sınıflandırmaya çalışmak pozitivist eğitim geçmişimiz ile ilgili olmalı. Tenis'i veya tenis oynamak için gerekli maharetleri de diğer sporlara göre bir yere sığdırmak istiyorum. Tenis hocam Oğuz Bey ile ilk derslerimizde, ayak oyunlarındaki veya topa göre pozisyon almadaki benzerliklerinden dolayı futbol oynayan birisinin tenis oynamaya daha yatkın olabileceğini söylemişti. Yani gerekli yetenekler benzeşiyor. Gerçekten de hem tenis hem de futbol daha çok "açık yetenek" olarak sınıflandırılan yeteneklerin  gerekli olduğu iki spor dalı. Daha çok diyorum çünkü bunun dışında da yeteneklere ihtiyaç var. Devam edelim... Bir sınıflandırmaya göre iki türlü yetenek mevcut; Kapalı yetenek : Değişmeyen, tahmin edilebilir çevresel etkilerin olduğu bir ortamda gerçekleşen yetenekler. Örneğin; yüksek atlama, 100m koşu, disk atma, v.b. Bunların yanında teniste servis atışı da, farklı çeşitleri olsa da, değişmeyen koşullarda yapıldığından kapa

MAGNUS KUVVETİ - SPIN

Resim
Topspin verilmiş bir top neden normalden daha erken aşağı doğru yönelir? Veya underspin verilmiş bir top neden havada asılı duruyormuş gibi ilerler? "Hocam, bu öğrendiklerimiz gerçek hayatta ne işimize yarayacak?" diye sorduğumuz sorulara bir cevap. Magnus Kuvveti. 1852 yılında Gustav Magnus isminde bir bilim adamının açıklaması ile tanışalım. Topspin verilmiş bir top, ileri doğru ilerlerken kendi ekseni etrafında yukarıdan aşağı doğru döner. Top aynı zamanda ileri doğru ilerlediğinden dolayı, hava akımı (rüzgar diyelim) altından ve üstünden ters yönde akmaktadır. Topun üst kısmı rüzgara karşı dönerken, alt kısmı ise rüzgar ile aynı yönde dönmektedir. Aynı yönde dönen alt kısıma rüzgar yapışır, ve top rüzgarı yukarı doğru iter. Newton'un 3üncü kanunu şu şekildedir: "bir nesneye etki aynı şiddette ama ters yönde tepki doğrur". Dolayısıyla yukarı doğru itilen hava, topa aynı şiddette ama aşağı doğru bir kuvvet uygular. Büyük ihtimal bu kuvvetler birbirlerini t

ELDEN ÇIKANA KADAR TOPA BAKMAMAK - İPUCU

Resim
Servis en zor vuruşlardan birisi, belki de en zoru. Bir çok alt parçadan oluşuyor ve iyi bir servis için bütün alt parçaların akıcı bir biçimde tümden gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu yazıda topu servis esnasında havaya doğru atmak için işime yarayan küçük bir ipucundan bahsedeceğim. Başladığımdan beri ne kadar pratik yaparsam yapayım, eğer topu doğru yere atamıyorsam, servis vuruşlarımın hiç etkili ve doğru olmadığını farkettim. Tek başıma veya derslerde pratik yaparken, fırlatma esnasında bileğimin oynamaması gerektiğini, fırlatmanın koldan gelen bir hareket olduğunu, parmaklarımın işin içine dahil etmemen gerektiğini biliyordum ama bir türlü atışlarda kararlılığı yakalamayı başaramıyordum. Şüphesiz topa bakmak Tenis oynarken en hayati maddelerden biri. Hızlı giden bir oyunda topu izlemek alışkanlık ve disiplin gerektiriyor. Karşılamadan 1 metre öncesine kadar topu izlemek doğru bir vuruşun en önemli parçalarından. Neden 1 metre de, daha yakın değil? Topun daha fazla yaklaşması v

TENİS İÇİN MENTAL TASVİR

Resim
Tenis ilk bakışta neredeyse tamamen fiziksel güçten oluşan bir spor olarak gözüküyor. Bu aslında görsel yayınlarda izlediğimiz profesyonel maçlardan kaynaklanıyor olabilir. Patlayıcı gücün ağır bastığı bu sporda, maçlarda ciddi bir efor görüyoruz. Ancak biraz araştırma yaptığımızda bu sporda (büyük ihtimal diğerlerinde de olduğu gibi) farklı kavramsal teorilerin de cirit attığını görebiliriz. İşin çok akademik tarafında değilim ama "Mental Tasvir"in oyun kaliteme çok şey kattığını kesin olarak söyleyebilirim. Adı üstünde bu metot, kendinizi doğru bir şekilde Tenis oynarken hayal etmenizi öngörüyor. Örneğin, Forehand'i Tenis hocamızdan öğrendikten sonra, gün içerisinde farklı zamanlarda, özellikle de herhangi bir aktivite içinde olmazken, mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiğimi hayal etmeye başladım. Pratik olarak yapamadığım halde... Ama tasviri devamlı yapmanın bir sonraki Tenis dersinde daha iyi vuruşlar yapabilmeme yol açtığını gördüm. İşe yaraması için Menta

HANGİ TUTUŞ İLE HANGİ VURMA TEKNİĞİ

Resim
Şimdiye kadar farklı vurma şekilleri için üç adet farklı tutuş tekniği denediğimi söyleyebilirim; Eastern Continental Semi-Western Eastern Yerde yatan raketi elinizle sapından tutarak aldığınızda oluşan tutuş biçimi. Teknik olarak işaret parmağınızın kemik çıkıntısının raket sapının 3üncü numaralı kenarının üstüne gelmesi. Bu tutuş şeklini klasik forehand vuruşlarda kullanmaya çalışıyorum. Hem kontrollü hem de kolay vuruşlar üretmesinden dolayı zaten ilk öğretilen vuruş şekli bu olmalı.   Continental Raketi karşınızdaki birisinin elini sıkar gibi tuttuğunuzda oluşan tutuş biçimi. Teknik olarak ise işaret parmağınızın kemik çıkıntısının raket sapının 2inci numaralı kenarının üstüne gelmesi. Bu tutuş biçimini volley'ler, servis ve backhand slice için kullanmaya çalışıyorum. Backhand slice henüz doğru dürüst yapabildiğim bir vuruş şekli değil... Semi-Western  Metafor kullanarak anlatmak kolay değil. Dolayısıyla doğal bir tutuş şekli değil. Sonuç olarak Federer

DE QUERVAIN SENDROMU

Resim
3 ay önce tekniği öğrenmeye başladığımızda kullanılan toplar turuncu noktalı Stage 2 toplarıydı ( ITF onaylı başlangıç topları ). Bu toplar normal toplara göre daha hafif olduklarından daha yavaş oynamaya dolayısıyla daha rahat öğrenmeye izin veriyorlardı. Bu aşamada el bileklerimde herhangi bir probleme rastlamadım. Ancak standard toplara geçiş yaptığımızda, vuruş anlarında sağ el bileğimde baş parmağımın arkasında şiddetli sancılar hissetmeye başladım ve yaşadığım his "bir daha tenis oynamayacağım" hissiydi. Internet üzerinde araştırmalarım sonucu "De Quervain" denen, tam da benim sancı hissettiğim ve sancıdan sonra acıdan kesinlikle parmaklarımı raketi tutmak için bile sıkamadığım sendromu buldum. Bu sendromun sizde olup olmadığını anlamak için uygulaması çok basit Finkelstein Testi 'ni kullanabilirsiniz. Bu sendrom, baş parmağın arkasında, bileğin yan tarafındaki tendonların zarar görmesinden kaynaklanan bir iltihaplanmaymış. Okuduğum açıklamalardan

RAKET TUTUŞ ŞEKLİ - İPUCU

Resim
Gördüğüm ve okuduğum kadarı ile zamanla popülerliği değişen değişmiş 3 adet genel grip çeşidi mevcut; Eastern: ABD'nin doğu tarafında tenis oynayan klüplerce tercih edildiğinden Western: ABD'nin batı tarafında tenis oynayan klüplerce tercih edildiğinden Continental: Avrupa veya Avustralya'da daha çok tercih edildiğinden Belki daha sonra bu genel raket tutuş şekillerinden de bahsederim. Yani modern (veya post-modern) Tenis'de hangisi ne zaman kullanılıyor, ben henüz hangilerini ne durumlarda kullanabiliyorum... Ama bu kısa yazıda sonradan öğrendiğim teknik bir raket tutuş şekli varyasyonundan ya da diğer bir deyişle işinize yarayabilecek bir ipucundan bahsedeyim. Eastern, Semi-Western veya Continental, tutuş şekliniz ne olursa olsun, raketi kavradığınızda işaret parmağınız bir silahın tetiğindeymiş gibi diğerlerinden biraz daha ilerde olsun. Bu şekilde raketi yönlendirmek ve dengeli tutmayı sağlamak çok daha rahat olacaktır.

TOPLA BULUŞMA - HATALI POZİSYON

Resim
Aslında belki de başlık "Topla Doğru Yerde Buluşma" diye başlamalı. İlk teknik kısa yazıların forehand, backhand ile ilgili olması beklenebilir doğal olarak, ama şu anda yaşadığım ve çözmeye çalıştığım problemleri yazmak bana daha çok yardımcı olacak sanki... Temel groundstroke vuruşlar belli bir kalitede olduktan sonra karşılıklı oynarken yaşanabilecek en büyük problemlerden biri topla doğru yerde buluşamamak benim için. Çünkü pozisyon alma hatalı olunca, doğru teknik pek bir işe yaramıyor. Anormal hissettiğiniz ve tabi ki garip gözüken vuruşlar ortaya çıkıyor. Peki hatalı pozisyon neden kaynaklanıyor ve nasıl düzeltebilirim? Bu arada, yeni başladığıma göre, ben antrenör değilim. Yani yazılar, okuduğum, gördüğüm, mantıklı gelen ve hissettiğim yani en kötüsü kendi fikirlerim... Bence hatalı pozisyonun en temel üç nedeni var; Kondisyon eksikliği Tecrübe eksikliği Konsantrasyon eksikliği İlkini nasıl geliştireceğimiz belli, onu geçelim. İkincisi büyük bir etken. Topu

İLK YAZI

4 veya 5 sene önceki çabaları bir yana bırakırsak, ciddi olarak yeni tenis öğrenmeye başladım sayılır. Extra motivasyon olsun diye bu spor ile ilgili okuduklarımı, izlediklerimi ve tecrübelerimi burada paylaşmaya çalışacağım. Şimdilik öğrenmesi zor ve çok ucuz olmayan bir spor olduğunu söyleyeyim. Bir de ne kadar erken yaşta başlanırsa o kadar iyi ;)