MİNİMUM HATA ÇABALARI - RAKET KAFASI
Malum tenis minimum hata yapma sporu. Basit maçlar bile yapıyor olsam, "winner"lardan çok çok daha fazla "unforced error"larım olduğunu görüyorum. Durum böyle olunca hatalarımı minimuma indirme yollarını aramaya çalışıyorum. Vuruş ve pozisyonlamamı geliştirmem gerekliliğinin yanında daha başka bir çok şeye dikkat etmem gerektiğini görmek çok zor değil.
Onlardan biri topun yönünü değiştirmek istediğimde, amacımın aksine topu kort dışına veya çiftler koridoruna göndermemek. Hadi biraz tenisin fizik ve geometrisine bakalım.
Öncelikle hareketsiz ama elle tutulmuş bir rakete topun beta açısı ile geldiğini düşünelim. Beklenen aşağıdaki gibi aynı açıyla (alfa) farklı yöne devam etmesi. Maalesef... Ne de olsa, orta okulda öğrendiğimiz gibi aynadan yansıya ışın değil bu...
Aslında olan, raketin elle tutulması (yani enerjinin bir kısmının rakete, elimize, kolumuza geçmesi) ve raket tellerinin esnekliğinden ve oluşturdukları sürtünmeden dolayı daha küçkü bir açıyla devam etmesi.
Eeee? Yani çıkarmak istediğim konu şu. Diyelim ki rakip, backhand'imize cross-court bir vuruş yaptı. Biz de çok iyiyiz ya, paralele göndermek istedik. Raketin tamamen düz tutulduğu durumda, topun gidiş açısı, gelen açısından küçük olacağından, etkili bir vuruşla çok güzel bir sayı almamız mümkün. Amaaa, raketimiz, mükemmel bir paralellikte ve etkili bir şekilde savuramazsak, ne olacağını ben maçlarda çok iyi görüyorum. Eminim siz de hayal edebiliyorsunuz.
Dolayısıyla daha az hata yapmak adına, raketi biraz daha T çizgisine doğru savurmanın benim gibi rekreasyonel oyuncular için fazlasıyla yeterli olacağını düşünüyorum. Hatta düşünmüyorum, emin gibiyim. ;)
Onlardan biri topun yönünü değiştirmek istediğimde, amacımın aksine topu kort dışına veya çiftler koridoruna göndermemek. Hadi biraz tenisin fizik ve geometrisine bakalım.
Öncelikle hareketsiz ama elle tutulmuş bir rakete topun beta açısı ile geldiğini düşünelim. Beklenen aşağıdaki gibi aynı açıyla (alfa) farklı yöne devam etmesi. Maalesef... Ne de olsa, orta okulda öğrendiğimiz gibi aynadan yansıya ışın değil bu...
Aslında olan, raketin elle tutulması (yani enerjinin bir kısmının rakete, elimize, kolumuza geçmesi) ve raket tellerinin esnekliğinden ve oluşturdukları sürtünmeden dolayı daha küçkü bir açıyla devam etmesi.
Eeee? Yani çıkarmak istediğim konu şu. Diyelim ki rakip, backhand'imize cross-court bir vuruş yaptı. Biz de çok iyiyiz ya, paralele göndermek istedik. Raketin tamamen düz tutulduğu durumda, topun gidiş açısı, gelen açısından küçük olacağından, etkili bir vuruşla çok güzel bir sayı almamız mümkün. Amaaa, raketimiz, mükemmel bir paralellikte ve etkili bir şekilde savuramazsak, ne olacağını ben maçlarda çok iyi görüyorum. Eminim siz de hayal edebiliyorsunuz.
Dolayısıyla daha az hata yapmak adına, raketi biraz daha T çizgisine doğru savurmanın benim gibi rekreasyonel oyuncular için fazlasıyla yeterli olacağını düşünüyorum. Hatta düşünmüyorum, emin gibiyim. ;)