Deuce Korttan Notlar

Bir şeyi severek, uzun süre yapınca ister istemez gelişim gösteriyorsunuz. Bence, eğer tenis gibi sporu uzun süre yapıp tekniğinizde değişim göremiyorsanız bir gariplik var demektir. Geçmişe dönüp baktığımda oyun anlamında bir çok konuda değişiklik yaptığımı görüyorum.   Çift el backhand ile başlayıp, madem bu işin kompetanı olamayacağım hiç olmazsa yine bence tenisteki en güzel vuruş stili olan tek el backhand'e geçtim. Sonra baktım, zor iş, çift ele geri döndüm. Sonra, yok yaparım deyip tek el'de karar kıldım. Forehand'de eastern ile başlayıp, eastern ve semi-western arasında bir tutuşa geçtim. Servis'lerde open stance ile başlayıp, closed stance'e geçtim. Ayrıca topu yandan çıkarırken, daha önden çıkarmaya başladım. Topu ne kadar yukarı atacağımdan, ne zaman elden çıkaracağıma kadar bir sürü şeyi değiştirdim. Hareketin tamamında, iki kolu aynı anda hareket ettirirken, daha kararlı bir atış için önce birini yapmaya çalıştım. Backhand slice'da daha vole tarzı b

Kısa toplarda yaptığım bir hata: puanı bitirebilmenin verdiği heyecan ile raketi yukarı hızlandırırken, yeteri kadar ileri hız vermeyi unutmam. Doğal olarak top filede kalabiliyor. Dolayısıyla topun ileri gidebilmesi için, raketin vektörel hareketinde sadece yukarı dik değil aynı zamanda ileri yönde bileşenin de olması gerekir. Base-line vuruşları da dahil aynı durum her vuruşta geçerli. Aksi halde base-line'a yakın düşen ve rakibi gerçekten zora sokacak toplardan ziyade kolay toplar çıkarırız. İki vektörün (yukarı ve ileri) büyüklüğü her vuruşa göre her şarta göre değişecektir. Optimum değerler çoğu şeyde olduğu gibi tecrübe ile bulunacak şeyler... Bunu hissederek doğru başarabilmenin bir yolu, topa vururken hayalimizde topun gitmesini istediğimizi bir koridor oluşturup, vuruş hareketimizi buna göre otomatik olarak oluşturmak. Biraz uzun anlatsa da izlemekten keyif aldığım ve birşeyler öğrendiğim "Feel Tennis Instruction" youtube kanalında bu konu hakkında çok güzel bir