Gelişim ve Adaptasyon
Bir şeyi severek, uzun süre yapınca ister istemez gelişim gösteriyorsunuz. Bence, eğer tenis gibi sporu uzun süre yapıp tekniğinizde değişim göremiyorsanız bir gariplik var demektir.
Geçmişe dönüp baktığımda oyun anlamında bir çok konuda değişiklik yaptığımı görüyorum.
Çift el backhand ile başlayıp, madem bu işin kompetanı olamayacağım hiç olmazsa yine bence tenisteki en güzel vuruş stili olan tek el backhand'e geçtim.
Sonra baktım, zor iş, çift ele geri döndüm. Sonra, yok yaparım deyip tek el'de karar kıldım.
Forehand'de eastern ile başlayıp, eastern ve semi-western arasında bir tutuşa geçtim.
Servis'lerde open stance ile başlayıp, closed stance'e geçtim. Ayrıca topu yandan çıkarırken, daha önden çıkarmaya başladım. Topu ne kadar yukarı atacağımdan, ne zaman elden çıkaracağıma kadar bir sürü şeyi değiştirdim. Hareketin tamamında, iki kolu aynı anda hareket ettirirken, daha kararlı bir atış için önce birini yapmaya çalıştım.
Backhand slice'da daha vole tarzı bir vuruştan, daha ısıran dikey vuruşlara geçmeye çalıştım.
Vole'leri tek bir continental grip ile yapmaya çalışırken, daha net vuruşlar için bazen eastern'e geçmeye çalıştım.
Çok isterleri olan bir spor. Özellikle de dayanıklılık anlamında. Bu konuda kendimi geliştirdim mi? Hayır...